Sağlık

Çocuklarda işitme kaybı dikkat eksikliğiyle karıştırılıyor!

Çocuklarda işitme kaybı dikkat eksikliğiyle karıştırılıyor!

Uzmanlar, dil ve konuşma gelişimi açısından kritik önem taşıyan çocukluk çağında meydana gelen işitme kaybının, konuşma bozukluklarına yol açabileceğini söylüyor. İşitme kaybının tek olumsuz sonucunun konuşma bozuklukları olmadığını, sosyal, psikolojik ve akademik zorlukları da beraberinde getirdiğini söylüyorlar. Odyoloji Uzmanı Dr., işitme kaybının sıklıkla disleksi ve dikkat eksikliği gibi durumlarla karıştırılabileceğini vurguluyor. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan,  Çocukluk çağında meydana gelen işitme kayıplarının her zaman akılda tutulması gerektiğini belirtiyor.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan, işitme kaybının çocukların dil ve konuşma gelişimine etkilerini ele aldı.

Çocukluk çağında meydana gelen işitme kayıpları unutulmamalı

İşitme kaybının doğuştan olabildiği gibi sonradan da gelişebileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan, “Bir bebeğin Yenidoğan İşitme Taramasından geçmiş olması, ileriki yıllarda işitme kaybı oluşmayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle çocukluk çağında meydana gelen işitme kayıpları her zaman akılda tutulmalıdır.” söz konusu.

Okul öncesi yaş grubunda gelişen işitme kaybı nasıl anlaşılır?

Ülkemizde yaygın işitme taraması programlarının sadece yeni doğanlar ve okul çağındaki çocuklara yönelik olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan, bu nedenle okul öncesi yaş grubunda gelişen işitme kaybının ebeveynler endişelendiğinde anlaşıldığını açıkladı. Çocuklarda konuşma geriliği var veya çocuk okula başladığında öğretmenleri bunu fark ediyor.

Konuşmak için sağlıklı bir işitme sistemine sahip olmak gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla dil ve konuşma gelişimi açısından kritik olan çocukluk döneminde meydana gelen işitme kayıpları, konuşma bozukluklarına neden olabiliyor. Maalesef işitme kaybının tek olumsuz sonucu konuşma bozukluğu değildir; Aynı zamanda sosyal, manevi ve akademik zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle işitme kaybı çoğu zaman disleksi, dikkat eksikliği gibi durumlarla karıştırılabilmekte ve aileler psikiyatri, nöroloji gibi bölümlere yönlendirilebilmektedir.

Tanıma gecikirse müdahale de gecikir…

Ancak işitme kaybı tespit edildiğinde, uygun işitme cihazlarıyla işitme normale döndüğünde çocukların akademik başarıları ve konsantrasyon sorunlarının ortadan kalktığı bilinmektedir. Çocuklarda işitme kaybının fark edilmesi ne kadar uzun sürerse müdahale de o kadar gecikir. Bu olumsuz durum göz önüne alındığında işitme kaybına erken müdahale büyük önem taşıyor” dedi.

Cihazlar işitme kaybının türüne göre odyologlar tarafından uygulanmaktadır.

İşitme kaybı durumunda ilk müdahalenin çocuklara cihaz sağlanması olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Didem Şahin Ceylan, şunları kaydetti:

“İşitme cihazları ve biyonik kulaklar gibi teknolojik gelişmeler, çocukların duyamadıkları sesleri güçlendirerek duymalarını sağlıyor. Çocuğun işitme kaybının türüne ve derecesine göre en uygun enstrümantasyon seçeneği odyologlar tarafından belirlenerek uygulanır. Bu sayede çocuklar sesleri yeniden duymaya başlar ve konuşmayı öğrenmeleri ve/veya konuşma bozukluklarını düzeltmeleri için gerekli önkoşul sağlanmış olur.”

Özel eğitimde odyologlar, dil ve konuşma terapistleri bulunmalıdır

Dr., işitme kaybı tanısı alan çocukların işitsel eğitim süreçlerinin cihazla başlaması gerektiğini belirtti. Öğretim Üyesi Didem Şahin Ceylan, “Ülkemizde bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri bulunmaktadır. “Bu merkezlerde işitme kayıplı bir çocuğun özel eğitim ekibinde olması gereken başlıca profesyoneller odyologlar, konuşma ve dil terapistleri ve işitme engelli öğretmenlerdir ancak özel eğitim öğretmenleri, psikologlar ve ergoterapistlerin de kadroya dahil edilmesi gerekmektedir. çocuğun ihtiyaçlarına göre takım.” Şu şekilde konuştu:

İşitsel rehabilitasyonun yanı sıra dil ve konuşma terapisi de olmalıdır.

Dr., işitme kaybı tanısı konulduktan sonra işitme cihazı kullanan çocuklarda işitsel eğitimin temelini oluşturan rehabilitasyon sürecinin başlaması gerektiğini de söyledi. Öğretim Üyesi Didem Şahin Ceylan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Odyologlar tarafından her çocuğa özel hazırlanan işitsel rehabilitasyon programı ile çocuklar bu süreçte sesleri yeniden öğreniyor; Bu sayede konuşmaları akranlarına yetişiyor. İşitme kaybının neden olduğu veya eşlik eden bazı konuşma bozukluklarında, donanımlı olmasına rağmen işitsel rehabilitasyonun yanı sıra dil ve konuşma terapisi de alınabilir. Çocuklar terapistler tarafından dil ve konuşma gelişimi açısından değerlendirilir ve gerekli görülmesi halinde uygun bir terapi süreci planlanıp uygulanır. Terapinin temel amacı işitme kayıplı çocukların akranlarına uygun dil ve konuşma geliştirmelerini sağlamaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu